Her yıl olduğu gibi bu yılın da en ama en önemli zamanlarına geldik farkında mısınız? Şimdi çoğumuz biraz telaşlı, biraz heyecanlı duruma göre biraz üzgün ve hayal kırıklığına uğramış ya da duruma göre mutlu, keyifli, belki biraz gaza gelmiş, kendi kendini motive etmeye çalışan tuhaf ama tatlı bir haldeyiz.
Yılın en önemli dönemi, bu dönem. Neden önemli? Çünkü önümüzde harika bir hayat var. Muhteşem fırsatlar bizi bekliyor. Ve o muhteşem fırsatlarla dolu o harika hayata ulaşmak için atılması gereken adımlara başlama tarihimiz çok yaklaştı. Nereden biliyorum? Biliyorum çünkü sizin de bildiğiniz ve yüksek ihtimalle uyguladığınız gibi alınan yeni kararlar, yeni hedefler için atılacak ilk adımlar hep bir başlangıç zamanına denk gelmelidir. Yazılı olmayan bir kural gibidir bu. Hafta başı, ay başı, yıl başı gibi… Hiç yeni bir karar alan bir kişinin o kararı için ilk adımı Çarşamba günü atmayı planladığını duydunuz mu? Ya pazartesidir o ya ay başı… O yüzden aralık ayına girdiğimiz andan itibaren muhtemelen siz demiyorsunuzdur ama çevrenizdekilerden, arkadaşlarınızdan hep yeni hedeflerine 1 Ocak’ta başlayacaklarını duymuşsunuzdur.
Bu nedenle 1 Ocak’a yaklaşmakta olduğumuz bu günler önemli. Bu dönemin önemli olmasının tek sebebi başlangıçlara atfedilen bir zaman olması değil. Aynı zaman da bir önceki yılın muhasebesinin de yapıldığı bir dönem olması.
Çünkü bir önceki yıla başlarken de hayallerimiz vardı. Hedeflerimiz vardı. Planlar yaptık. Yol haritaları belirledik, adımlar attık. Ve şimdi oturup muhasebemizi yapıyoruz. Hangi hedeflerimize ulaşabildik. Hangilerinde bir hayli yol kat ettik. Ya da hangileri belirlenmiş bir hedef olmaktan öteye gidemedi.
Genel olarak bu muhasebe işi biraz hüsranla sonuçlanıyor. Bu genellemeyi yapıyorum çünkü hem kendi hayatlarımızda hem de yakın çevremizde bunu gözlemliyoruz.
Büyük bir heyecanla bir önceki yıl belirlediğimiz hedefleri ve hayalleri alıyoruz önümüze, gerçekleşenleri görüp mutlu …. olamasak da en azından bir sonraki yıl hedefleri için biraz gaza geliyoruz, biraz hırs yapıyoruz.
İşte bu saydığım iki sebepten dolayı içinde bulunduğumuz bu günler, yani yılın son zamanları önemli zamanlar. Yeni kararlar alacağız, yeni hedefler koyacağız. Ve tüm bunları yaparken, bir sonraki yıl sonu muhasebesinde yüzümüzün gülmesi beklentisinde olacağız.
Peki burada video biraz ciddileşiyor, bunu bir beklenti olmaktan çıkartmak için neler yapabiliriz? İşte gerçekleşmeyen hedeflerimiz ve hayallerimiz için elbette sebeplerimiz var. Ekonomi kötü, ülke iyiye gitmedi, dolar şov yaptı, arkadaşlarımız da yeteri kadar desteklemedi, karşımıza iyi fırsatlar çıkmadı, şans zaten bizden yana hiç olmadı veasire… Bunlar genel olarak müdahalemizin dışında. O yüzden meseleye içerden bakalım. Bir sonraki yıl hedeflerimize ulaştığımız bir yıl olsun istiyorsak, bunun için biz neler yapabiliriz, buna bakmamız lazım.
Hedeflerinize neden ulaşamıyorsunuz ya da gelecek yıl hedeflerinize nasıl ulaşabilirsiniz sorularının cevabını video sonunda siz verirsiniz. Bu videoda bu hedef yolculuğuna bir göz atalım ve bu yolculuğun, bu başarıyla sonuçlanacak hedef yolculuğunun bence önemli noktalarından bahsederek, bizi oraya taşıyacak 6 adımı, 6 soruyu daha doğrusu sıralayalım istiyorum. Çünkü bu noktaları referans alırsak hem hedeflerimize neden ulaşamıyoruz sorusunu hem de hedeflerimize nasıl ulaşacağız sorusunu cevaplamış oluruz diye düşünüyorum.
O halde klasik örneğimizle başlayalım mı? Hedeflerden bahsederken gözümüzün önünde iki nokta beliriyor değil mi? Klasik A noktası ve B noktası… A noktası şu an olduğum noktayı, şu anda olan beni ifade ediyor. B noktası ise ulaşmak istediğim noktayı, hedefi ifade ediyor. Ve işte tam da burası atladığımız detaylardan biri, çünkü bu hedef yolculuğu, bu hedef doğrusu, bir doğru olmak zorunda değil ki olmuyor da zaten. İnişlerle çıkışlarla dolu, dolambaçlı yollardan geçeceğimiz bir yolculuk olabilir bu. Öte yandan bu iki noktadan oluşan bir yol da değil. Asgari 3 noktamız var. İlk bakışta görmedeğimiz ve benim adına strateji noktası dediğim bu 3. noktayı tam ortalarda bir yerde hayal edebiliriz.
Bizi A’dan alıp B’ye taşıyacak olan tüm ihtiyaçları, tüm kaynakları, tüm adımları, tüm araçları kapsayan nokta. B’ye ulaşmamız, yani hedefe ulaşmamız bu strateji noktasının ne kadar güçlü ve doğru olduğuyla paralel. Bu açıdan bakınca da bu yolculuğun en önemli noktası burası gibi görünüyor değil mi?
O halde bu strateji noktası üzerine yoğunlaşırsak, bizi B’ye götürecek her şeyi de halletmiş olabiliriz. Ama bence yine de peşin hüküm vermeyelim. Bazen doğru cevap ilk bakışta gördüğümüz cevap olmayabilir.
Çünkü strateji noktası, her ne kadar bizi hedefe taşıyacak olan nokta olduğu için çok kıymetli bir aşama olsa da, bu aşamaya hakim olmak, hedef noktasına hakim olmaya bağlı. Hedefi ne kadar doğru, net bir şekilde tanımlarsak, bizi o hedefe taşıyacak olan stratejileri de o kadar doğru tespit edebiliriz.
Hedeflerimize ulaşamamızın sebeplerinden biri hedef olarak bahsettiğimiz şeylerin bir temenni olmaktan öteye gidemiyor olması da olabiliyor çoğu zaman. Harika bir dileğimiz, temennimiz oluyor. Fakat bunların hayalini kuruyor olmamız, onların güçlü birer hedef oldukları anlamına gelmiyor.
Bu açıdan, strateji noktasını keşfetmek çok önemli olmakla beraber, önce hedefi keşfetmek ve net bir şekilde tanımlamak daha önemli bir nokta olarak karşımıza çıkıyor.
O halde en önemli noktamız bu, B noktası diyebilir miyiz? Diyebilirdik fakat bence bir başka göz ardı edilebilen mesele de burada ortaya çıkıyor. Hedeflerden bahsederken çok fazla kaynak var. Çoğumuz, her zaman uygulamasak da mutlaka hedefleri SMART hale getirmek gerektiğini falan duymuşuzdur. Bu doğru, bu gerekli. Fakat bunun ilk ve öncelikli atılması gereken adım olduğundan emin değilim. Zira bir hedefi var eden şey, o A noktasında resmettiğim, ben, şu anki halim, şu anki isteklerim değil mi?
Yani kısaca gerçekleştirilebilir bir hedef için önce kendimizle çalışmamız, kendimizi, isteklerimizi keşfetmemiz sonra hedef üzerine çalışmamız sonra da bizi hedefe götürecek tüm diğer şeyler üzerine çalışmamız doğru bir sıralama olacaktır, dedikten sonra gerçekleştirilebilir bir hedef tasarımının 6 adımını, 6 sorusunu daha doğrusu şöyle sıralayabiliriz:
- Dileğin ne?
Hayalini kuramadığın bir hedefe ulaşman hiç kolay olmaz diye düşünüyorum. Hayalini kurabildiğin hedefler kıymetli. Evet hedefleri smart hale getirmek önemli ama WOOP tekniği der ki önce dileğini belirle. O yüzden bence bu sürecin ilk adımı oturup hayallerini düşünmek, hatta yazmak olmalı.
- Hedeflerini Hayallerinden Ayırdın mı?
Hayaller çok kıymetli, ilk adımda onları yazdık. Ama gerçekleştirilebilir bir hedeften bahsedebilmek için bu hayallerin içinden o hedefleri ayrıştırmak lazım. Hayalden beslenen güçlü hedeflere ulaşmak önemli. Peki bunu nasıl yapabiliriz? Bunu biraz kendimizle çalışarak biraz da gözlerimizi kapatıp hayal kurarak yapabiliriz aslında. Şu 3 soru yol gösterici olabilir:
- Hedefin, değerlerinle ve önceliklerinle uyumlu mu?
Hayalden beslenen güçlü bir hedefin, senin değerlerinle ve önceliklerinle çelişmemesi önemli. Çünkü değerlerinle çelişen, önceliklerinle alakasız bir hedef koymak, sen bir yol ortasındayken iki taraftan da çekiliyormuşsun gibi hissettirebilir. Değer ve önceliklerle paralel hedeflere ulaşma ihtimali daha yüksek olabilir bu yüzden.
- Hedefe ulaştığında seni ne bekliyor?
O hedefe ulaştığını düşlediğinde nasıl bir manzara seni bekliyor? Neyle karşılaşacaksın? Nasıl hissedeceksin? Ve bu hedefe ulaştığın anın hayalini kurduğunda zihninde canlananlar seni gerçekten heyecanlandırıyor mu? O hedefi hayal etmek, zihinde de olsa o anı yaşamak, aydınlatıcı olabilir. Çünkü ya heyecanı arttırır ya da belki o hedefin o kadar istediğiniz bir hedef olmadığının farkına varırsınız ve yolun başındayken bu hedeften vazgeçerek ya da revize ederek gerçekleşmeyen bir hedeften korumuş olursunuz kendinizi.
- Bu hedefe ulaşırken karşılaşabileceğin engellerin neler?
Az önce dedim ya. Bu yol doğrusal bir yol olmak zorunda değil. Engebeler olabilir. İnişler çıkışlar olabilir. Senden kaynaklanan ya da dışsal faktörlerden kaynaklanan engellerin olabilir. Gözlerin hala kapalıyken bunları da bir hayal et. Ne gibi engeler olabilir, bunlar seni nasıl etkiler, nasıl çözebilirsin ve üstesinden gelebilirsin bu engellerin. Hedefe ulaştığında ne oludğunu imgelemek kadar hedefe ulaşma yolculuğunu da imgelemek faydalı olacaktır.
Bu 3 soru bir hedefi hayalden ayırmaya yardımcı olabilir. Fakat yeterli değil.
- Hedeflerini SMART Hale Getirdin mi?
Hayalden ayırdığın bu hedefi ya da hedefleri daha net bir çerçeveye sokmakta önemli. Bu da o hedefleri SMART hale getirmek yani. Çok detayına girmeyeceğim ama kısaca hedefi Spesifik hale getirmek; net bir şekilde tanımlamak önemli. Hedefin Ölçülebilir durumda olması, Ulaşılabilir bir hedef olması, Makul bir hedef olması ve Zamana bağlı, başı sonu belli bir hedef olması önemli.
- Hedefe Ulaşmak İçin Hangi Adımları Atmalısın, Planladın mı?
Buraya kadar yapılan tüm adımlar hayalden beslenen güçlü hedefler tasarlamak konusunda oldukça işe yarar. Fakat, bir başka önemli noktaya daha geldik. Hedefleri SMART hale getirmek çok kıymetli. Fakat bunu yaptığı halde hedeflerine ulaşmayan ve bunun için sitemler edenler de yok değil. Çünkü hedefleri SMART hale getirerek net bir çerçeve çizmek kıymetli olsa da, hedefe ulaşmanın bir parçası sadece. Eylemle desteklenmeyen, harekete geçilmeyen bir hedef ne kadar SMART bir şekle büründürülmüş olursa olsun gerçekleşmesi zor olabilir.
O yüzden diğer soru, hedefe ulaşmak için hangi adımları atacağını planladın mı? Neler yapacaksın? Ne kadar aralıklarla, ne kadar süreyle yapacaksın? Kimden destek alacaksın? Hangi araçları kullanacaksın? A noktasından B’ye ulaşana kadar ihtiyacın olacak yapılacaklar listesini belirledin mi? Bunlar da önemli.
- Bu Hedef İçin Yarın Atacağın İlk Adım Ne Olacak?
Ve bir başka önemli nokta da bu hedef için yaptığın bu plana göre atacağın ilk adımı ne zaman atacaksın? Videonun başında bahsettiğmiz gibi Pazartesi olmasını, ay başının gelmesini ya da 1 Ocak’ı mı bekliyorsun.
Hayır, doğru hamle bu hedef için, bu plana göre hemen en geç yarın atacağım ilk adım ne olacak? Bunu koymak ve harekete geçmek lazım.
- Kabul ettin mi?
Soru kısa olsun diye sadece kabul ettin mi yazdım. Ama sorunun uzun versiyonu şöyel: düz Bir Yolda İlerlemeyeceğini, Engebelerin Olacağını ve Yolculuk Esnaısnda Hedefinde de Değişmeler Olabileceğini Kabul Ettin mi?
Yani bu uzun soruyu özetlemek gerekirse, esnek olmayı da ihmal etmemek gerekiyor. Çünkü esnek olmadığmıızda kırılgan oluyoruz. Fakat yolda engellerimiz olacak. Bazen hedefe doğru ilerlerken ulaşmak istediğimiz hedefin de şekil değiştirdiğini göreceğiz. Bazen B noktası için yola çıkmamıza rağmen, kendimize C’ye ulaşmaya çalışırken bulacağız. Bunlar mümkün ve çok normal şeyler. Her şeye rağmen esnek kalmak, kırılgan olmamak önemli.
Bence gerçekleştirilebilir bir hedef tasarlamak ve bir sonraki yıl muhasebesinde yüzümüzün gülmesi için uygulanabilir senaryo bu şekilde olabilir diye düşünüyorum.
Peki tüm bunlar sana nasıl geliyor? Sen hedeflerini tasarlarken nelere dikkat ediyorsun? Geçen yıl hedeflerine neden ulaşamadığın sorusuna bu konuştuklarımız cevap oldu mu? Lütfen yorum olarak yaz.
Önümüzde harika bir hayat var. Muhteşem fırsatlar bizi bekliyor. Ve o muhteşem fırsatlarla dolu o harika hayata ulaşmak mümkün.