Son zamanlar çok yoğun ve bir o kadar da bahanesi bol zamanlar geçirdiğim için az kitap okuduğum zamanlar olmuştu. Ağustosta bunu biraz da olsa kırabildim ve Ağustosta okuduğum kitaplardan kısaca bahsetmek istiyorum.
Bazıları için ayrıca video çekmeyi planlıyorum, örneğin Osho’nun Farkındalık kitabı gibi… Ama şimdilik hepsinden kısaca bahsedip geçeceğim.
Osho, Farkındalık dedim. Bu ay okuduğum kitaplardan biriydi ve genel olarak farkındalık kavramıyla ya da becerisiyle haşır neşir olduğum için konu itibariyle beğendiğim bir kitap oldu. Kitabı okurken beni rahatsız eden tek şey bazı şeylerin sürekli tekrar ediliyor olmasıydı. Ama yine de sevdiğim ve altını çizdiğim, gerçi artık altını çizmiyorum o yüzden bir metafor olarak söylüyorum bunu ama, böyle beğendiğim yerler oldu. Bununla ilgili çektiğim videoda o bölümlerden de bahsedeceğim.
Bir sonraki kitap Beyaz Zambaklar Ülkesinde… Yani üstüne çok konuşmaya gerek yok herhalde. Zaten çok popüler olan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün de önerdiği rivayet edilen bir kitap, rivayet edilen diyorum çünkü o kısmı çok araştırmadım… Güzel, okunması gereken bir kitap bence de ama son zamanlarda malum sebepler hepimizi o kadar yordu ki bu minvaldeki kitapları okuyunca zihinsel yorgunluğun daha da arttığını hissediyorum. Bu nedenle bu kitabı belki daha sonra tekrar okurum.
Ben bir süredir aynı anda 4 kitap okuyorum. Deniyorum daha doğrusu ve aslında keyifte aldım bundan.
Şöyle ki çantamda bir kitap var, yatağımın başucunda bir kitap var, çalışma masamda bir kitap var ve yine çalışma masamda bir de şiir kitabı var.
Çantamda olan ve yolda okuduğum kitap genel olarak daha az sayfalı, daha kolay okumak ve anlamak için genel olarak kurgu, başucumdaki kitap spiritüel konularla ya da kişisel gelişim gibi alanlarla ilgili olan, kolay okunan ve aslında günü bitirirken zaten bildiğim ama çoğu zaman günü telaşıyla unuttuğum şeylerin altındı yeniden yeniden çizerek frekansımı yükseltmemi sağlayan ve günü daha iyi bir rezonansta bitirmeme yardımcı olacak kitaplar.
Çalışma masamdaki kitaplardan ilki ise işte gerçekten didiklemem, üzerine çalışmama gereken, notlar almam gereken kitaplar. Diğeri ise… Daha önce bahsetmiştim ben sesli okumalar yapmayı seviyorum. Çalışma odamda bir ileri bir geri volta atarken bir yandan da sesli okumayı, aslında o kitabı performe etmeyi seviyorum ve sadece sevmekte değil bunun diksiyon ve hitabet konusunda olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyorum. O yüzden böyle anlar için bir şiir kitabı oluyor masamda.
Şimdi bu uzun açıklamayı yaptıktan sonra Ağustos ayında tamamlanan şiir kitabım Sevgi Duvarı oldu.
Bir diğer kitap ise Nil Gün’ün Uygulamalı Çekim Yasası kitabı oldu. Çekim Yasası ilgili gelen sorulara verdiği cevapları bir araya toplayan bir kitap ve bence çekim yasası ile rezonansla ilgili oturmayan şeyler, anlaşılmayan şeyler varsa bu kitap bu konuda destek olabilir. Çünkü aklınıza takılan bir soru ve o sorunun cevabı hali hazırda kitapte yer alabilir.
Kafka’nın Bir Köy Hekimi öykü kitabı bir sonraki kitabımdı. Sanıyorum bu kitapta ben kafkayı çok iyi anlayamadım, dinleyemedim. O yüzden aşık olduğum bir kitap olmadı ama yine de şans verilebilir.
Bir diğer kitabım dipteki karakterlerle bezenmiş çok dipte bir hikayeyi anlatan kısa bir roman. Kitabı okurken tüm pis hikayeyi, pis karakterleri, olayları somut bir şekilde hissederek okudum ve hikaye boyunca kabullenişi, pes edişi, umutlanmayı ve çöküşü… Hepsini yaşar gibi okudum. O yüzden güzel bir kitaptı.
Gelelim üzerine çalışmalık kitaplara… Pazarlama dünyasıyla ilgili olarak yine pazarlamanın piri Seth Godin’in This is Marketin, İşte Pazarlama kitabı okuduğum ve bolca not aldığım diğer kitap oldu.
Ve son olarak yine dijital dünya ile ilgili olarak Dijitalin Kitabı Mı Olur? okuduğum güzel bir kitap oldu. Dijital dünyanın ihtiyaçlarını ve gerekliliklerini karşılamak için atılması gereken adımları anlaşılır bir şekilde anlatan bir kitap olduğu için de beğendiğimi söyleyebilirim.
Ağustosta okuduğum kitaplardan bahsettim. Bu kitaplar arasında okuduklarınız varsa yorumlarınızı aşağıya bırakabilirsiniz.